5 Şubat 2011 Cumartesi

S.O.S

Tümünü Yasla
Kafamızın dışında gelişen bir çok vakaya şahidiz, isteyerek ya da istemeyerek. Artık sözün kifayetsiz kaldığı yerdeyiz. Tepkiler fazla ılımlı, kalemler oldukça güçsüz ve illüzyon kafamıza yerleşmiş durumda. Doğal uyuşturucularla boğuşma durumunu artık kimse yadırgamıyor. Alıştık, alıştırıldık. Vakaların karanlık boyutundan çok bakılması gereken iç açıcı yanları olmalı. Doğal duruma dönüştürülmeye çalışılan varlık. Arada harcananlar elbette olacaktır. İnsan eninde sonunda tükürüğünde boğulmadan kurtulacaktır aldığı uyuşturuculardan; antikor etkisi de çabası, alışkanlık yaratacaktır.’ Öldürmeyen şey güçlendirir’ demiş ya niçe.

Tabiî ki bu inanca gelene kadar geçilecek adımlar ruh sıkıcı olabilir. Herkesin acı eşiği farklı olmakla birlikte farklı tepkiler çıkaracaktır. Durmak yok, durmak sıkıcıdır. En kötü gidiş bile gidiş olmalı, düşe kalka, sürünerek.

Gevrek gevrek cümleler kurarken bile saldırıya maruz kalıyorsun. İnsan hep kırıldığı yerden kurar başlangıcı. Algılandığı nokta hep bunun üzerindendir. Buradan eleştirmemeli, saçmalama hareketini ‘bırakınız yapsınlar’. Sayfa sayfa kelimeler yazılabilir, etiketlemeyiniz. Aksi takdirde başkaldırı kaçınılmaz sonda kendini gösterebilir. Haftalık dergiler gibi yaftalık mecmua oluyoruz.

Herkes kendi manifestosunu mu yazmak istiyor, ‘bırakınız yazsınlar’. Nerde çokluk orda bokluk, elbet tükenecek ve tüketilecek kader ve kadersizlik. Fetişist fetişist konuşacaklar, bırakınız konuşsunlar. Nasıl olsa doğa elbet insanı da arkasına alıp yıkıma geçecek.

Gayet geniş tartışılmalı. Bu bir boyun eğme değildir, tam tersi başkaldırışın tam bir örneğidir. Bütün bu kelimeler benimle beraber gelecek. Birilerine inat, değersizleşen her şeye inat, şuursuzluğa inat, perperişanlığa inat, bırakınız saçılsınlar ortaya. Aitliğimi ayaklar altına alanlara inat ben saçmalayacağım. Tavrım ve meşgalem budur. Taksiratımızı birilerinin affetmesini bekleyeceksek ‘bırakırız yaparlar’, affetmek bana mahsussa!

Gücüm kalbimden zihnime gelir, bedenimse kılıftır artık, giydirilmiştir tam manasıyla! Sabun köpüğü gibi kalmayalım lütfen. Geçici kul fetvası dinlemeyelim şahsına münhasırlardan. Özne ile nesnenin yer değiştirdiği yerde etik hala var mıdır! Bırakınız sorgulasınlar.

İnsan, geri dönüşümsüz çöptür artık. Pilim bitmişse yenisi takılamazdır, izin verdik buna. Benden daha değerli nesneler yarattılar. Bakakaldım sonrasında ise öleyazdım. Dünyanın ozon deliğini geçtik, beynimizde açılan deliğe bir bakın diyorum!

Velhasıl dostlar, şimdiden eyvallah…

2 yorum:

  1. insansızlaşma yolunda çabamızın boyutunu açıklamaya çalışan bir yazı... teşekkürler paylaşım için...

    YanıtlaSil
  2. harika bir şeydi bu paylaşım.elem yapıyor böyle,kopartıyor ara sıra kafayı,önümüze soframıza koyuyor zeytini,peyniri.afiyetle yedik efendim.bekliyoruz daha sofraya sunulacakları,devam diyoruz.

    YanıtlaSil